Ağrıyı gidermek tanrısal bir sanattır. Hipokrat
Ağrı, tabibe müracaatın en sık nedenlerinden biridir. Ağrı, sadece tıbbi bir semptom değil, kişinin toplumsal ve yeni hayatını da etkileyerek hayat kalitesini bozan, kimi vakit alt-üst eden bir yaşantıdır. Bu nedenle ağrının sağaltılmasının etik mecburilik olması sorgulanamaz kuşkusuz. Alarm vazifesi olan ani başlayan ağrı, bizleri hasardan yani hastalıktan haberdar eder, medikal tıbbi yardım almaya zorlayarak güzelleşme sürecine katkıda bulunur, hatta tecrübelerimizle muhtemel tehlikelerden korur. Buna rağmen kronik ağrı yani uzun periyodik inatçı ağrı, organik bir lezyon olsun yahut olmasın, fizikî ve emosyonel disfonksiyona neden olarak ömür kalitesini düşürmekte, iş yapabilirliği engelleyerek işlevi bozmaktadır. Organizmada hiçbir vazifesi olmayan kronik ağrı kişiyi olağan hayattan alıkoymakta, tedavisi de doktoru zorlamaktadır. Bilhassa organize olmayan tedavi gayretleri hastane kullanımını artırarak sosyo- ekonomik yük getirmektedir. Ağrı kliniğinde;
Kansere bağlı tüm ağrılar
Boyun omurlarındaki kireçlenmeye bağlı ağrılar
Trigeminal nevralji denilen yüz bölgemizde hissedilen tek taraflı ağrılar
Atipik yüz ağrısı
Boyun ve kola yayılan boyun fıtıklarına bağlı ağrılar
El bileğinde karpal tünel sendromu denilen bilekten avuç içine yayılan ağrı ve uyuşukluk
Omuzdaki kireçlenmeye bağlı ağrılar
Bel fıtığına ve beldeki kireçlenmeye bağlı ağrı
Zona geçirmiş ama ağrısı geçmemiş ağrı
Diyabetle gelişen ayaklardaki yaraya bağlı ağrı
Diyabete bağlı hudut hasarı (nöropatik ağrı)
Damar hastalığına bağlı el ve ayaklardaki iskemik ağrıları
Nedeni bilinmeyen karın ağrısı
Protez önerilmiş; yaş ve sıra bekleme nedeniyle diz cerrahisi uygulanamayan hastaların dizin ön kısmındaki ağrı tedavisi hususlarında hizmet verilmektedir.
Doç Dr Yazgı Keskinbora